Resmi kimlik belgenizde yazan doğum tarihinin, aynaya baktığınızda gördüğünüz veya biyolojik olarak hissettiğiniz gerçek yaşınızla uyuşmadığını düşünüyorsanız, yalnız değilsiniz. Türkiye'de nüfus kayıtlarının dijitalleşmesinden önceki dönemlerde yapılan geç bildirimler veya hatalı kayıtlar nedeniyle binlerce vatandaşımız, kimlik yaşı ile biyolojik yaşı arasında sıkışıp kalmış durumda. Bu durum, eğitim hayatından emekliliğe, askerlikten evliliğe kadar hayatın pek çok kritik dönemecinde karşınıza bir engel olarak çıkabilir. "Acaba çok mu geç kaldım?", "Mahkemelerle uğraşmak çok mu zor?" veya "Dava açsam kesin kazanır mıyım?" gibi soruların zihninizi meşgul ettiğini biliyoruz. Derin bir nefes alın; çünkü hukuk sistemimiz, haklı nedenlerin ve somut delillerin varlığı halinde bu hatanın düzeltilmesine imkan tanıyor. Hukuki Zeka ekibi olarak hazırladığımız bu kapsamlı rehberde, karmaşık hukuk terimlerini bir kenara bırakıp, 2026 yılı güncel uygulamaları ışığında yaş küçültme (veya büyütme) davasının tüm detaylarını, adım adım ve en anlaşılır haliyle size sunuyoruz. Amacımız, bu süreci sizin için bir stres kaynağı olmaktan çıkarıp, hakkınızı güvenle arayabileceğiniz bir yol haritasına dönüştürmek.
Yaş Küçültme Davası Nedir ve Neden Önemlidir?
Hukuk dilinde "Nüfus Kaydının Düzeltilmesi" davasının bir türü olan yaş düzeltme davaları; kişinin nüfus kütüğünde kayıtlı olan doğum tarihinin, gerçek doğum tarihini yansıtmadığı iddiasıyla açılan ve mahkeme kararıyla bu tarihin değiştirilmesini sağlayan hukuki bir yoldur. Halk arasında genellikle "Yaş Küçültme" olarak bilinse de, bu dava türü yaşın büyütülmesi taleplerini de kapsar.
Bu dava, basit bir kayıt düzeltme işleminden ibaret değildir; kişinin hukuki statüsünü, haklarını ve yükümlülüklerini doğrudan etkiler. Örneğin, emeklilik yaşının hesaplanması, memuriyet giriş şartları veya ceza yargılamasında sanığın yaşı gibi hayati konularda belirleyicidir.
Biliyor muydunuz?
Türk Medeni Kanunu'na göre, yaş düzeltme davası kişisel durum sicilinin düzeltilmesi niteliğindedir ve bu dava kural olarak hayatta sadece bir kez açılabilir. Bu nedenle davanın ilk seferde doğru delillerle ve usulüne uygun açılması hayati önem taşır.
2026 Yılı İtibarıyla Yaş Küçültme Davasının Şartları
Her isteyen kişi mahkemeye başvurup "Ben aslında daha küçüğüm" diyerek yaşını değiştiremez. Yargıtay'ın yerleşik içtihatları ve kanun maddeleri, bu davanın kabul edilebilmesi için çok sıkı şartlar öngörmüştür. Mahkemelerin 2026 yılı itibarıyla en çok dikkat ettiği hususları aşağıda sıraladık.
1. Hastane veya Doğumevi Kaydının Olmaması
Bu, davanın en kritik şartıdır. Eğer kişi bir hastanede, doğumevinde veya resmi bir sağlık kuruluşunda doğmuşsa ve bu doğum resmi kayıtlara (doğum tutanağı ile) geçmişse, mahkemeler bu kayıtları "kesin delil" olarak kabul eder. Resmi kurum kayıtlarının sahteliği ispatlanmadıkça, tanık beyanıyla veya kemik testiyle bu kayıtların aksini iddia etmek ve yaşı değiştirmek neredeyse imkansızdır.
2. Görünümün İddia Edilen Yaşa Uygun Olması
Mahkeme, davacının fiziksel görünümünün iddia ettiği yaş ile uyumlu olup olmadığını gözlemler. Örneğin, kimlikte 40 yaşında olan biri "Ben aslında 25 yaşındayım" diyorsa, ancak fiziksel görünümü 40 yaşı doğruluyorsa dava reddedilir. Bu durum genellikle "Kemik Yaşı Tespiti" ile bilimsel olarak da kanıtlanmalıdır.
3. Aynı Yaşta Kardeşin Bulunmaması
Biyolojik olarak bir annenin, çok kısa aralıklarla (örneğin 3-4 ay arayla) iki çocuk dünyaya getirmesi imkansızdır. Eğer yaşınızı küçülttüğünüzde, kardeşinizle aranızdaki yaş farkı biyolojik olarak imkansız bir süreye düşüyorsa (ikiz olma iddiası yoksa), dava reddedilecektir.
📋 Yaş Küçültme Davası İçin Kontrol Listesi
- ✓ Doğumunuz resmi bir hastane kaydına dayanmıyor olmalı.
- ✓ Dış görünüşünüz iddia ettiğiniz yaşı doğrulamalı.
- ✓ İstediğiniz yeni yaş, kardeşlerinizin doğum tarihiyle çakışmamalı.
- ✓ Daha önce yaş düzeltme davası açmamış olmalısınız.
- ✓ Haklı bir sebebiniz ve bunu destekleyen tanıklarınız olmalı.
Dava Süreci Nasıl İşler? Adım Adım Rehber
Yaş küçültme davası, teknik detayları olan ve doğru yönetilmesi gereken bir süreçtir. Hukuki Zeka sistemi olarak süreci sizin için basitleştirdik.
Yetkili Mahkeme ve Başvuru
Yaş düzeltme davalarında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi'dir. Yetkili mahkeme ise, davacının yerleşim yeri (ikametgah) mahkemesidir. Yani evinizin bağlı olduğu adliyede bu davayı açmalısınız.
Gerekli Delillerin Toplanması
Mahkemeye sunacağınız dilekçede delillerinizi net bir şekilde belirtmelisiniz. En önemli deliller şunlardır:
- Okul kayıtları (Okula başlama yaşı önemli bir karinedir).
- Aşı kağıtları veya eski sağlık fişleri.
- Tanık beyanları (Doğumunuzu bilen, gören komşular veya akrabalar). Özellikle tanık bildirme dilekçesi ile mahkemeye sunacağınız şahitler, sürecin seyrini değiştirebilir.
- Kemik grafisi (Röntgen).
Kemik Yaşı Tespiti ve Adli Tıp Kurumu
Davanın en önemli aşaması, mahkemenin sizi tam teşekküllü bir hastaneye veya Adli Tıp Kurumu'na sevk etmesidir. Burada, sol el bileği grafisi gibi radyolojik incelemelerle kemik yaşınız tespit edilir. Çıkan rapor, mahkeme için bağlayıcı niteliktedir. Eğer raporda "Kemik yaşı 25 ile uyumludur" denirse ve kimlikte 30 görünüyorsanız, davanın kazanılma ihtimali çok yüksektir.
Kritik Uyarı: 25 Yaş Sınırı
Tıbbi olarak insan iskelet sistemi ve kemik gelişimi ortalama 25 yaşında tamamlanır. Bu yaştan sonra kemik uçları kapandığı için, radyolojik inceleme ile kesin yaş tespiti yapmak tıbben imkansızlaşır. Bu nedenle, 25 yaşından büyükseniz, kemik testi delili işlevsiz kalabilir ve davanızı tanık ve belge gibi diğer delillerle ispatlamanız daha fazla önem kazanır.
Dava Dilekçesi Nasıl Yazılmalı?
Mahkemeye sunacağınız dilekçe, talebinizin temel taşıdır. Dilekçede, neden yaşınızı küçültmek istediğinizi, nüfusa neden yanlış veya geç yazıldığınızı mantıklı bir hikaye örgüsüyle anlatmalısınız. Genellikle "Evde doğum yapıldığı için nüfusa geç gidildiği" veya "Ölen abinin/ablanın kimliğinin kullanıldığı" gibi gerekçeler sıkça görülür. Ancak her olay kendi içinde özeldir.
Dilekçenizde hata yapmak, davanın reddedilmesine ve bu hakkınızı tamamen kaybetmenize neden olabilir. Tıpkı isim değiştirme dilekçesi hazırlarken gösterilen özen, yaş davasında da gösterilmelidir. Biz Hukuki Zeka olarak, vatandaşların bu teknik detaylarda boğulmaması için özel bir sistem geliştirdik.
Bu Dilekçeyi Yazmakla Vakit Kaybetmeyin!
Hukuki Zeka sistemimiz, durumunuza özel, mevzuata tam uyumlu ve ikna edici Yaş Küçültme Dava Dilekçesini sizin için saniyeler içinde hazırlar. Hata yapma riskini sıfıra indirin.
👉 Dilekçeyi Şimdi OluşturSıkça Karşılaşılan Sorunlar ve Çözüm Yolları
Dava sürecinde vatandaşların en sık yaptığı hata, davalı tarafı yanlış göstermektir. Yaş düzeltme davalarında davalı, Nüfus Müdürlüğü'dür. Dilekçede davalı olarak Nüfus Müdürlüğü'nü göstermemek, davanın usulden reddine neden olmasa da süreci uzatabilir. Ayrıca davaya Cumhuriyet Savcısı'nın da katılımı zorunludur; çünkü nüfus kayıtları kamu düzenini ilgilendirir.
Uzman İpucu
Eğer yaş küçültme talebiniz askerlik çağına girmiş bir erkek vatandaşı ilgilendiriyorsa, mahkeme Askerlik Şubesi'nden görüş soracaktır. Askerlikten kaçmak amacıyla yapıldığı şüphesi uyanırsa dava reddedilebilir. Bu nedenle, askerlik çağından önce veya askerlik yapıldıktan sonra bu davayı açmak, sonucun olumlu olması açısından daha stratejiktir.
Bir diğer önemli husus da hak kaybı yaşamamaktır. Eğer davanız reddedilirse, aynı sebebe dayanarak tekrar dava açamazsınız. Bu yüzden, dilekçe yazım aşamasında dilekçe yazma rehberimizi incelemeniz veya profesyonel destek almanız önemlidir.