Bir alacaklı için en kabus dolu senaryolardan biri, borçlunun borcunu ödememek adına mal varlığını "sıfırlaması" veya başkalarının üzerine geçirmesidir. Telefonları açmayan, "üzerimde kayıtlı dikili ağacım yok" diyen borçlunuzun, aslında lüks içinde yaşadığını veya gayrimenkullerini akrabalarına devrettiğini öğrendiğinizde hissettiğiniz çaresizliği çok iyi anlıyoruz. Hukuk sistemimizde, alacaklıların bu tür kötü niyetli eylemler karşısında eli kolu bağlı değildir. İşte tam bu noktada, İcra ve İflas Kanunu'nun (İİK) alacaklıya tanıdığı en güçlü silahlardan biri olan Tasarrufun İptali Davası devreye girer. Bu dava, borçlunun alacaklısından mal kaçırmak amacıyla yaptığı şüpheli devir ve işlemleri hukuken geçersiz kılarak, sanki o mallar hiç devredilmemiş gibi alacağınızı tahsil etmenize olanak tanır. Hukuki Zeka ekibi olarak, bu karmaşık görünen süreci sizin için sadeleştirdik ve 2026 yılı itibarıyla güncel yargı kararları ışığında bir yol haritası hazırladık.
Tasarrufun İptali Davası Nedir?
Tasarrufun iptali davası, borçlunun, alacaklısını zarara uğratmak kastıyla mal varlığını azaltmaya yönelik yaptığı hukuki işlemlerin (satış, bağış vb.) iptal edilmesini sağlayan bir dava türüdür. Ancak burada "iptal" kavramını doğru anlamak gerekir. Bu dava sonucunda tapu veya mal kaydı eski haline (borçluya) dönmez. Bunun yerine, mahkeme alacaklıya şunu söyler: "Borçlu bu malı satmış olsa bile, sen bu malı sanki hala borçlununmuş gibi haczedebilir ve sattırarak alacağını tahsil edebilirsin."
Bu dava, İcra ve İflas Kanunu'nun 277. maddesi ve devamında düzenlenmiştir. Temel amaç, borçlunun mal kaçırma girişimlerini sonuçsuz bırakmak ve alacaklının tatmin edilmesini sağlamaktır.
Biliyor muydunuz?
Tasarrufun iptali davası, mülkiyetin el değiştirdiği bir "tapu iptal ve tescil davası" değildir. Mülkiyet üçüncü kişide kalmaya devam eder, ancak alacaklı o mal üzerinde cebri icra yetkisi kazanır.
Davanın Açılabilmesi İçin Gerekli Şartlar (2026)
Her mal devri için tasarrufun iptali davası açılamaz. Hukuki Zeka asistanı olarak, sistemimizde en çok karşılaştığımız hatalardan biri, şartlar oluşmadan açılan ve reddedilen davalardır. Davanın dinlenebilmesi için şu ön şartların gerçekleşmiş olması gerekir:
1. Gerçek ve Geçerli Bir Alacak Olmalı
Davayı açan kişinin, borçludan kesinleşmiş ve geçerli bir alacağı bulunmalıdır. Ayrıca bu alacağın doğumu, iptali istenen tasarruf işleminden önce gerçekleşmiş olmalıdır. Yani borçlu, borçlandıktan sonra mal kaçırmış olmalıdır.
2. Kesinleşmiş Bir İcra Takibi Bulunmalı
Tasarrufun iptali davası açabilmek için, alacaklının borçlu aleyhine bir icra takibi başlatmış olması ve bu takibin kesinleşmiş olması gerekir. Eğer borçlu, takibe itiraz etmiş ve takip durmuşsa, öncelikle borca itiraz sürecinin aşılarak takibin devamının sağlanması (itirazın iptali veya kaldırılması davası ile) gereklidir.
3. Aciz Vesikası (Veya Aciz Hali)
Bu davanın en kritik şartı Aciz Vesikası'dır. Alacaklı, borçlunun mal varlığının borcu karşılamaya yetmediğini belgelemelidir. Bu, geçici veya kesin aciz vesikası ile ispatlanabilir. Borçlunun adresinde yapılan hacizde haczedilecek mal bulunamaması (haciz tutanağı) da uygulamada geçici aciz vesikası hükmünde sayılır.
Hangi İşlemlerin İptali İstenebilir?
İcra ve İflas Kanunu, iptal edilebilecek tasarrufları üç ana başlıkta toplamıştır. Sistemimizde analiz ettiğimiz davaların büyük çoğunluğu bu üç maddeden birine dayanmaktadır:
A. İvazsız (Karşılıksız) Tasarruflar (İİK m. 278)
Kanun, borçlunun yaptığı bağışlamaları ve ivazsız (karşılıksız) sayılan bazı işlemleri batıl sayar. Örneğin:
- Üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlar, eşler arasındaki devirler.
- Malın gerçek değeri ile satış bedeli arasında fahiş fark bulunması (Örneğin; 5 milyon TL'lik evin 500 bin TL'ye satılmış gösterilmesi).
- Borçlunun kendisine veya ailesine ölünceye kadar bakılması karşılığında yaptığı devirler.
B. Aciz Halinde Yapılan İşlemler (İİK m. 279)
Borçlu, borca batık durumdayken bazı alacaklıları kayırmak için işlem yaparsa bunlar iptal edilebilir. Örneğin, vadesi gelmemiş bir borcu ödemek veya para yerine mal vermek gibi.
C. Zarar Verme Kastıyla Yapılan İşlemler (İİK m. 280)
Bu, en kapsamlı maddedi. Borçlunun alacaklılarına zarar verme kastıyla yaptığı tüm işlemler, karşı tarafın (malı alan kişinin) borçlunun bu durumunu bilmesi veya bilebilecek durumda olması halinde iptal edilebilir.
Kritik Uyarı: İyiniyet İddiası
Malı devralan üçüncü kişi, borçlunun mali durumunu ve niyetini bilmediğini iddia edebilir. Ancak, malı alan kişi borçlunun akrabası, iş ortağı veya yakın arkadaşıysa, Yargıtay bu kişinin "iyiniyetli" olamayacağını ve durumu bilmesi gerektiğini kabul eder. Bu durumda ispat yükü alacaklıdan çıkar.
Tasarrufun İptali Davasında Taraflar
Bu dava, usul hukuku açısından hassas bir yapıya sahiptir. Tarafların yanlış gösterilmesi davanın reddine yol açabilir.
- Davacı: Elinde kesin veya geçici aciz vesikası bulunan alacaklıdır. İflas durumunda ise iflas idaresi davacı olabilir.
- Davalı: Davalı taraf zorunlu dava arkadaşlığı içerir. Yani dava, hem borçluya hem de borçludan malı devralan üçüncü kişiye (veya varsa dördüncü kişilere) birlikte açılmak zorundadır.
Hak Düşürücü Süreler (Zamanaşımı Değil!)
Tasarrufun iptali davalarında süre, bir "zamanaşımı" değil, "hak düşürücü süre"dir. Bu süre 5 yıldır. İptale konu olan tasarrufun (işlemin) yapıldığı tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra dava açılamaz. Hakim bu süreyi resen (kendiliğinden) gözetir.
Uzman İpucu
Dava açmadan önce, iptalini isteyeceğiniz mal üzerine "ihtiyati haciz" koydurmayı talep edebilirsiniz. Bu, dava sürerken malın üçüncü kişilerden dördüncü kişilere devredilmesini engellemek için hayati öneme sahiptir. Bu talep dilekçenizde mutlaka yer almalıdır.
Dava Süreci Nasıl İşler?
2026 yılı uygulamalarına göre, tasarrufun iptali davaları Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülür. Süreç genellikle şu adımlarla ilerler:
📋 Adım Adım Dava Süreci
- ✓ Hazırlık: İcra takibinin kesinleşmesi ve aciz vesikasının (veya haciz tutanağının) temini.
- ✓ Dilekçe: Yetkili Asliye Hukuk Mahkemesine, İİK 277 ve devamı maddelerine dayanan kapsamlı bir dava dilekçesi sunulması.
- ✓ Tensip ve Tedbir: Mahkemenin davayı kabulü ve talep varsa mal üzerine ihtiyati haciz şerhi koyması.
- ✓ Delillerin Toplanması: Tapu kayıtları, banka dekontları, tanık beyanları ve bilirkişi incelemeleri. (Bu aşamada tanık bildirme dilekçesi sunmanız gerekebilir).
- ✓ Karar: Mahkemenin tasarrufun iptaline karar vermesi ve alacaklıya cebri icra yetkisi tanıması.
Dilekçe Hazırlarken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Tasarrufun iptali davası dilekçesi, teknik detayların en yoğun olduğu dilekçe türlerinden biridir. İİK'nın ilgili maddelerine (277, 278, 279, 280) doğru atıf yapmak, mal kaçırma kastını somut delillerle ilişkilendirmek ve aciz halini belgelemek zorundasınız. Sıradan bir dilekçe ile bu davayı kazanmak oldukça güçtür. Ayrıca eğer olayda dolandırıcılık veya hileli iflas şüphesi varsa, sürece paralel olarak savcılık şikayeti yoluna da gidilebilir.
Bu Dilekçeyi Yazmakla Vakit Kaybetmeyin!
Hukuki Zeka sistemimiz, borçlu ve mal varlığı durumunuza özel tasarrufun iptali dava dilekçesini saniyeler içinde, mevzuata tam uyumlu olarak hazırlar. Risk almayın, uzman standardında dilekçenizi hemen oluşturun.
👉 Dilekçeyi Şimdi OluşturSıkça Sorulan Sorular
Dava kazanılırsa mal geri mi alınır?
Borçlu malı 6 yıl önce devrettiyse dava açabilir miyim?
Aciz vesikası olmadan dava açılır mı?
Dava masraflarını kim öder?
Üçüncü kişi malı dördüncü bir kişiye sattıysa ne olur?
Tasarrufun iptali davası, alacaklılar için güçlü bir hak arama yoludur ancak doğru strateji ile yönetilmelidir. Detaylar ve usul işlemleri karmaşık olabilir. Hak kaybı yaşamamak ve süreci hızlandırmak için dilekçe hazırlama rehberimizi inceleyebilir veya Hukuki Zeka'nın gelişmiş sisteminden yararlanabilirsiniz.